Sevgili Okuyucu,
Bu web sitesinde geçmişin tozlu sayfalarından gelen bir armağanla buluşuyoruz. Türkiye Cumhuriyeti’nin ilk yıllarında kürek sporunun ne kadar önemli ve değerli olduğunu belgeleyen haberler, 100 yılın ışığında geçmişe yolculuk etmenize olanak tanıyor.
Her bir gazete kupürü, bir zamanlar zorluklarla boğuşan, henüz ilk adımlarını atmış bir cumhuriyetin cesaret dolu adımlarını gösteriyor. Bu haberler, daha ilk on yılını doldurmayan bir cumhuriyetin içindeki ruhu ve azmi yansıtıyor. Cumhuriyetimizin henüz yeni yeni tamamlanan reformlarının ve İkinci Dünya Savaşı’nın gölgesinde, münasır medeniyetler seviyesine ulaşma hedefiyle çekilen her kürek, o dönemin ruhunu yansıtıyor.
Gazetelerdeki geçmişe ait haberler, sadece kürek sporunun değil, aynı zamanda bir ulusun inancını, azmini ve direnişini yansıtıyor. Bu spor sadece bir aktiviteden öte, Cumhuriyetimizin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk’ün sevgiyle bağlı olduğu bir tutkuydu. Onunla aynı sporu yapmanın verdiği müthiş gurur, sadece kürek çekmek değil, aynı zamanda Atatürk’ün izinden gitmek, onun sporunu yaşamak, kürekleri onun tuttuğu gibi tutmak demektir. Denizler, Atatürk’ün küreğiyle çekilen izleri taşıyor ve o izler bugün de bizim küreklerimizde yaşıyor.
Bu çalışma, geçmişin ruhunu günümüze taşıyor ve bize unutulmaz bir miras bırakıyor. Burada bulunan her satır, o dönemin zorluklarını, başarılarını ve umut dolu anlarını yansıtıyor. Kürek sporunun bu dönemdeki önemi ve anlamı, sadece bir sporun ötesinde, bir milletin ruhunu yansıtan önemli bir sembol haline gelmişti.
Sayfalar arasında dolaşırken, zaman yolculuğuna çıkacak, o dönemin sesini duyacak ve geçmişin heyecanını hissedeceksiniz. Geçmişten bugüne, kürek sporunun ışığında, bir milletin azminin ve inancının gücünü keşfedeceksiniz.
Gururla sunarım.
İyi okumalar dilerim.
Yalçın Özcan